Bora Uysal

Türkiye'nin dış politikası son dönemde iyice yoğunlaştı...

Türkiye batı sistemininde kopup Avrasya'ya ,Asya'ya yöneldi..

Antlaşması yapılan bir çok şey daha vardır ama biz bunların bazılarını sırayalım.
Çin ile yapılan ipek yolu projesi,güdümlü roket ve füze antlaşmaları,Rusya ie yapılan Türk akımı projesi,s-400 füze antlaşmaları bunlara örnektir. ABD' de bu antlaşmalardan rahatsız olmuştur..

Konuya uzatmadan özetlersek. Türkiye Fırat kalkanı ile ABD'nin kürt koridoruna büyük bir darbe koydu. Arkasından ,Astana süreci dediğimiz süreç ile TÜRKİYE-RUSYA-İRAN,Suriye konusunda antlaşarak,ABD'ye karşı bir oldular.

Astana süreci dediğimiz süreç ABD'ye karşı TÜRKİYE-RUSYA-İRA'NIN antlaşarak yaptığı bir süreçtir.. Barzani devleti kendi memurlarının maaşlarını ödeyemez duruma geldi ve halk barzani partiinisin bürolarını yağmaladı. Hatta diyebilirizki yaşanan bu gelişmeler HDP'yi de etkiledi..

HDP kendi bölgesinde psiklojik üstünlüğünü kaybetti ve halk HDP'den uzaklaştı. Açılım sürecindeki sanki hükümet ortağı gibi davrandıkları o şaşalı günler son buldu. ABD'nin dayatarak başlattığı şehir savaşındaki ağır yenilgi artık HDP'lileri bile düşündürmeye başladı. Bölge ülkelerin işbirliği HDP'y bile etkiledi...

İDLİB OLAYI....

Türkiye yönünü doğuya çevirmiş bağımsızlık konusunda önemli adımlar atmıştı. Özellikle ABD ve PKK'ya karşı. Fakat geçenlerde önemli bir şey oldu.

Suriye'de Türkiye'nin kontrolünde olduğu idda edilen ÖSO gruplarından birinden Suriye'deki Rus üssüne dronlu hava saldırısı düzenlendi. Bu saldırı gelişmekte olan TÜRK-RUS ilişkilerine ve Astana sürecine karşı yapılan bir hamleydi. Sanki tekrar Rus uçağı düşürme olayı yaşıyorduk..

Arkasından Putinin"Türkiye'nin bu olayla alakası yoktur!açıklamasını gördük. Ancak bir açıklama daha varki oda üzücücü olandı.. "29-30 Ocak’ta Rusya’nın Soçi kentinde yapılacak Suriye görüşmelerinde, Putin-Erdoğan-Ruhani görüşmesi olmayacak."

Bu yaşadığımız iki gelişme 50 yıldır ABD boyunduruluğu altında yaşamanın kolay kolay terkedilmeyeceği gösergesidir.. Evet Türk dış politikamız biraz yalpalıyor..
Ama süreçde böyle ilerliyor..Böyle böyle ABD boyunduruluğundan kurtulacağız..

ABD'NİN 30.000 KİŞİLİK YENİ DÜZENLİ ORDUSU

Tüm bu gelişmeler olurken,ABD,Suriye'de kalıcı olarak kalacağını açıkladı.

Türkiye'nin Suriye'de olmasının bir sebebi vardı.Türkiye kendi güvenlği için Suriye'de idi...

Rusya'nın,geçerli bir nedeni vardı...Çünkü Suriye devletinin resmi davetlisi idi..

Ama ABD hangi gerekçe ile Suriye'de idi?

ABD'nin “Sürekli kalacağız” ifadesi; Türkiye, ve Rusya’nın Suriye’nin kuzeyinde kurulacak bir devlete razı olsun anlamındadır.

Sürekli PKK’yı koruyacağım demek; Türkiye’yi sürekli tehdit altında tutacağım demektir. ve ABD Suriye'nin Kuzeyinde Pkk'lılardan oluşacak düzenli bir orduyu kuracağı talimatını vermiştir..

Bu şu demek oluyor..Biz öyle yada böyle Pkk/Pyd ile çatışacağız..Aynı zamanda pkk ilede çatışırsak ABD ilede çatışacağız.Çünkü Türk ordusu PKK ile çatışarak aslında ABD'li generallerin komutasındaki PKK birlikerine karşı savaşmış olacak..

Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı iyi niyetli bir açıklama yaptı"ABD ile işbirliğine hazırız"diye..Fakat kendiside biliyorki böyle bir işbirliği olmayacak ve mümkün değil...

Çünkü ABD her adımında Türkiye aleyhine adım atıyor ve Türkiye'de bunun farkında..Cumhurbaşkanı'nın verdiği işbirliği mesajı ABD'ye boyun eğme mesajı değildir.

Zaten sayın Cumhurbaşkanı bugünkü açıklamasında "Afrine gireğiz"mesajı verdi. Türk ordusu'da Afrine girecektir..ABD kaybetmektedir ve kaybetmeyede mahkumdur..