• 28 Temmuz 2018, Cumartesi 23:46
Kadir Keskin

Kadir Keskin

BİR ASIRDIR ÇAĞDAŞ MEDENİYET SEVİYESİNİ   NEDEN YAKALAYAMADIK?

BİR ASIRDIR ÇAĞDAŞ MEDENİYET SEVİYESİNİ   NEDEN YAKALAYAMADIK?

 Aziz Atamızın   “  Muasır  Medeniyet Seviyesini  ” yakalama vasiyetini  bir asırdır ağzımıza sakız ettiğimiz halde, neden muasır medeniyet seviyesini yakalayamadık?  Muasır medeniyet seviyesini  yakalayan Japonlardan,  Güney Korelilerden, kalkınan vs. ülkelerden   daha mı  geri  zekalıyız, daha mı tembeliz? Hayır! Türk milleti olarak  daha zekiyiz, daha çok çalışkanız.  Çünkü  Aziz Atamız “ Türk milleti    zekidir, Türk Milleti  çalışkandır” diyor.  Bugün  Almanya’da yabancı işçiler arasında   en çalışkan  kendi yurttaşlarımız olduğunu biliyor musunuz? Ohalde?  Tek sebeb  kendi ilim adamlarımızın  fikir ve gönrüşlerine  değer vermeyişimizdir. İşte onlardan  değeri bilinmeyen  merhum Mümtaz hocamızın  görüşleriyle sizleri başbaşa bırakırken kendilerini  bir kez daha rahmetle anıyorum. Mekanı cennet olsun.

  Rahmetli Prof. Dr. Mümtaz Turhan hocamızın  “ Garplılaşmanın Neresindeyiz?” adlı  kitabını üniversite öğrencisi iken okumuştum.. Öğretmen olduktan sonra  da birkaç defa okudum. Neden  az gelişmiş ülke olduğumuzu merak edenler  bu kitabı okurlarsa  merakını gidermiş olurlar.

Okuyucularımın bu merakına girmeden önce  rahmetli Mümtaz Turhan hoca kimdi?    Rahmetliyi tanımayanlar için  onu tanımada  ve tanıtmakta  yarar görüyoruyorum.  Erzurumlu Yiğit bir Dadaştı Mümtaz Turhan hoca olgun oturaklı, ülkesini  ve öğrencilerini  canı gibi seven vakur bir ilim adamı idi.  Biliyorsunuz bizim ülkemizde bürokratlar  odalarının lüksüne çok düşkündürler. Odasının mefruşatı  ne kadar şaşalı ise, itibarının da o kadar  yüksek olduğunu sanırlar. Seminerlerim dolayısıyla Türkiye’yi geziyorum öyle okul müdürü odaları görüyorum ki bakanlık müsteşarının odası bile  hak getire. Senin  müdür odan nasıl dı?  diye  sorarsanız, rahmetli müdürüm Abdülcelil Kızılgök’ten  nasıl teslim aldımsa,  iğne dahi değiştirmeden aynı koltukta  18 yıl oturdum. Benden sonra gelen arkadaş  önce  odayı ve mefruşatını sıfırladı, benim bıraktığım parayı   makam odasına harcayarak  okulda  sözleşmeli olarak  çalışan 9 hizmetlinin  hizmetine son verdi. 

Bunu neden yazdım? Mümtaz hoca lükse düşkün biri değildi.   İki asistanı için  oda sıkıntısı çekilir. Mümtaz hoca  derhal odasını asistanlarına tahsis eder, fakültenin merdiven altı sayılabilecek  en dar odasına taşınır  tahta sandalye  ve tahta masa üzerinde  çalışmalarına devam eder. Üniversite yetkilileri  ve asistanları  itiraz ettiyse de  hocayı ikna edemezler “ Biz yetişme  şartlarımızı kullanmış, ne olmuşsak olmuşuz. Gençlere  imkan verilmeli. Verilmeli ki  çalışmalarıyla onlar bizi geçmeli.”

Rahmetli  Hocamız  “ Garplılaşmanın Neresindeyiz?” adlı kitabında   ülkemiz hakkındaki  fikirlerini  şöyle özetliyor “   “ Okur yazar oranın artması  kalkınmanın neticesidir. Yoksa kalkınmanın  sebebi okur-yazar ORANININ ARTIRILMASI DEĞİLDİR. KALKINMA,   ÇOK SAYIDA  GERÇEK İLİM ADAMININ YETİŞTİRİLMESİ İLE MÜMKÜNDÜR. ÇOK SAYIDA OKUR-YAZARLA DEĞİL. KIRK YILDAN BERİ OKULU OLAN BİR KÖYLE,  OKULU OLMAYAN  BİR KÖY ARASINDA  FARK YOKTUR.  BU GİDİŞ  BÖYLE GİDERSE, ÜNİVERSİTELER BİLE  GÜN GELECEK BİRER OKUMA – YAZMA OKULUNA DÖNÜŞECEKTİR”  Doğru söze ne denir? Şimdi  tam da  o zamanı  yaşıyoruz.

 Yaşım gereği  bir post modern darbe  olmak üzere   5 tane darbe gördüm. Her darbe sonunda  şehirlerde  ve  en ücra köylerde  dahi okuma –yazma kursları açılırdı. Hele 12 Eylül sonrası i  ilin  bütün  idarecileri  olarak işi gücü bıkarır, belediye otöbüslerine doldurulur, köylere okuma – yazma kursları  açılış törenlerine   giderdik. Pekala sonuç? Sonuç bir hiç. Okuma yazma bilenlerin dahi  okumadığı  bir ülkede  hele hele okuma yazmanın yerini,  insanları akılsız hale getiren, okumayan  insanlara,  okuma yazma  öğretmenin ne gereği var.   Yolda, yolakta, parkta , ulaşım araçlarında, tatilde, sayfiye  yerlerinde  elinde kitap  olan birini  görüyor musunuz?    Pekala 60 ihtilalinden, 12 mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuzdan sonra  okuma yazma kurslarına harcanan para   zeki ve üstün zekalı çocukların eğitimine ve   araştırılmasına harcansa  olmaz mıydı?  Elin oğlunun  yumruk kadar  yaptığı  cihazı almak için  bir vupur  dolusu  sebze  ve meyve  sattığımızı  biliyorsunuz.  Üç beş   üstün zekalı  kişilere  verilen  imkanla Güney  Kore’nin ünlü markası  Samsung 2016 yılı toplam karını  173 milyar 6 milyon dolarla kapatmıştır. Bizim ülke olarak  toplam  ihracıtımızın  daha fazlasını Ganey Kore’de  sadece  ve sadece bir şirket yapmıştır. Gelin de    rahmetli Mümtaz hocaya hakvermeyin?

Dünya tarihinde    Pan empire of ottoman ( Uzun dünya barışını sağlayan imparatorluk )  olarak anılan  ecdadımız  Osmanlı İmparatorluğu     ENDER  çocuklar için kurduğu ENDERUN  okuluna  nerde  zeki çocuk bulmuşsa   müslim ve gayrim müslimliğini dikkate almadan  Türk, Kürt, Sırp, Hırvat, Boşnak ve Arnavutluğuna bakmadan   İstanbul’ldaki kurduğuENDERUN   okuluna getirerek eğittiği  bu zeki çocuklarla  600 sene  imparotorluğu yaşatmışlardır. Bizlerde   beş tane darbe sonucu  açılan okuma yazma kurslarına  harcanan  paraları  Türk, Kürt,Laz,  Çerkez ve Gürcülüğüne bakmadan Ankara veya İstanbul’da açtığımız   ENDERUN tarzı bir okulda  o çocukları OKS, LGG ve LYS testlerine boğmadan  eğitebilseydik sanırım bizim de SAMSUNG gibi dünya çapında   bir markamız  olurdu. Bugün  Amerika   keşif ve yeniliklerini  kendisinin ayyaş  gençleri ile  ile değil, dünyadan topladığı zeki çocuklarla gerçekleştirdiğini  cümle alem biliyor.

Üzüldüğüm taraf  bütün  çareyi dışırda aramamız. Oysa   ülkemizde  ve ülkemizin gelişmesi için  çırpanan  fikir  üreten rahmetli Mümtaz Turhan, Erol Güngör, Remzi Oğuz Arık , Ali Fuat Başgil vs. gibi ilim adamlarımıza değer verseydik, onların kafasına  dayadığımız tabancalarla dışarı kaçırmasaydık bugün dışarıdan  teknoloji desteği aramazdık.

 Ülkemizi idare etmekle sorumlu büykelerimizin ve danışmanlarının  rahmetli Prof. Dr. Mümtaz TURHAN  hocamızın “GARPLILAŞMANIN NERESİNDEYİZ?”  adlı kitabını  okumadılarsa okumalarını, okudularsa bir kez daha okulamalarını haddim olmayarak sağlık veriyorum. 


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


SON DAKİKA HABERLER

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

BURÇLAR

(21 Mart - 20 Nisan)

Koç Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(21 Nisan - 21 Mayıs)

Boğa Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(22 Mayıs - 22 Haziran)

İkizler Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Haziran - 22 Temmuz)

Yengeç Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Temmuz - 22 Ağustos)

Aslan Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Ağustos - 22 Eylül)

Başak Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Eylül - 22 Ekim)

Terazi Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Ekim - 21 Kasım)

Akrep Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(22 Kasım - 21 Aralık)

Yay Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(22 Aralık - 21 Ocak)

Oğlak Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(22 Ocak - 19 Şubat)

Kova Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

(20 Şubat - 20 Mart)

Balık Burcunun 27.04.2024 Günlük Yorumu

NAMAZ VAKİTLERİ
abyb alt boş
yukarı çık