Salih Ergül

Söylediğiniz yalanın cezasını partiniz çekmeyecek!

1970 yıllardı.Bu günlerde  bir hatıramı paylaşmak istiyorum sizlerle dostlar.Sosyal medyada o kadar asparagas haber ve yorumlar yapılıyor ki sormayın vesselam.Bir de  böyle haberleri paylaşıp kendince particilik yapanlar var ya! onların aklına şaşıyorum.
Bir vatandaş paylaşmış.Bir imam “bu camiye Ak Partililerden başkası giremez demiş”demiş.Bunu da aslı var mı yok mu demeden paylaşanlar var maalesef.Aslı yakında çıkar ortaya.Dediyse 657 ye göre cezasını çeker.Demediysede iftira atılmış olur ve paylaşıldıktan sonra da zaten beyinlere yerleşmiş olur ki,dine ve din adamına  da yanlış yapılmış olur.
Bir defa bir imam ne kadar politize olmuş olursa olsun,böyle bir hareketin içinde olamaz.Cami avlusunda parti broşürü dağıtılmasına karşı çıkmış olabilir belki.Hiç bir partinin cami avlusuna kadar broşür dağıtmak için girmesi hoş değil.Camiye her partiden insan gelir.İmam da her partilinin imamıdır.Bu böyle biline.
Mitinglere bakıyoruz abartılı rakamlar.Veya  katılımı az göstermeye çalışanlar.Yahu kardeşim söylediğiniz yalanın cezasını partiniz çekmeyecek.Siz çekeceksiniz. Yaptığınız iftiranın cezasını da siz çekeceksiniz.
Gelelim benim hatıraya.
“70 li yıllarda Rahmetli Demirel ve Rahmetli Ecevit var.Biri iktidar,biri Anamuhalefet. Sağ oylar genelde toplam olarak e.Sol oylar da 5.
Denizliye Rahmetli Ecevit gelmiş,mitinge katılanlar kahvehanede öyle bir anlatıyor ki “iğne atsan yere düşmeyecek kalabalık vardı”diyorlar. Tabii ki abartıyorlardı.
Aradan zaman geçti,bu defa Denizliye Rahmetli Demirel gelmiş.Mitinge ben de katıldım.
Kahvehanede aynı sorular bize de soruldu.Nasıldı katılım? diye.Ben de onların abartısına karşılık bi abartı ile  cevap verdim.Tavas yanından gelmiştik mitinge.”Cankurtarandan ileri gidemedik.Geri dönmek zorunda kaldık.Oraya kadar doluydu”dedim.(Bilmeyenler için,Cankurtaran Denizliye 18 km de bir belde)
Hadi canım sende o kadarda değil dediler.
O zamanlar Kahvelerde TV de yoktu.Köyde elektrik yoktu çünki.Sohbetler  boldu.Bakın size bir şey anlatayım dedim.
Çobanın biri “bir şimşek çaktı sürüye bin tane kurt saldırdığını gördüm”demiş.Bunu duyan bir başkası, “arkadaş senin ki ne ki?Ben bir deve gördüm.Bir dağın yamacından,diğer dağın yamacındaki otları yiyordu”demiş.Çoban itiraz etmiş.Olmaz o kadar diye.Adam yapıştırmış cevabı”arkadaş sen kurdu yüze indir,bende deveyi düze indireyim “demiş.
Bu hikayeyi anlatıp sağcı solcu gülüştük.
Doğru varken yalan niye?
Hakikat varken iftira niye?
Yapmayın dostlar.İtidali elden bırakmayın.Doğrudan şaşmayın.İftiradan sakının.Yarın kıyamette hiç kimseyi partisi kurtarmayacak.
Saygılarımla.