Mustafa Göker

SORUMLULUK VE BİR ADIM

Hayatın akışı ve çetrefilliği içinde, düşünce boyutunda hepimiz çok iyi düşünüyoruz.Mesela

ülke problemleri, aile problemleri, toplum problemleri hakkında nasıl çözeriz veya çözüm

yolları nasıldır diye düşünüyoruz. Bir çoğumuzun elinde benzer düşünce, fikir, reçete ve

ifadeler anlatan cümleler var. Ama nerede tıkanıyoruz, bir adım atmıyoruz. Slogan üretiyor,

fikir üretiyor ama bir adım atmıyoruz.

Bir adım atmanın insan hayandaki yeri nedir? Sahabilerden biri Hz. Peygambere abdest

almada yardımcı olur, suyunu dökerdi. Peygamberimizde ona benden ne istiyorsan söyle; ‘’

Sahabi de ona cennette seninle beraber olmak istiyorum dedi. Cevaben Hz. Peygamber

duamda senin bu talebini ileteyim ama sende kulluk görevlerini yaparak sende bir adım at ve

bana duamda yardımcı ol der.’’ Kur’an-ı Kerimde bir çok mucizeler anlatılır ve olağanüstü

olaylardan bahsedilir. O olaylarda bile Allah peygamberlerden bir adım atmalarını ister. Hz. Musa kavmiyle beraber Firavunun zulmünden kaçarken kızıl denize gelirler, arkada Firavun ve

ordusu takiptedir. Kızıl deniz önlerinde sıkışırlar ne yapacağını bilmezken, yakalandıklarını

sandıkları anda Allah Hz. Musa’ya bir adım atmasını yani asasını denize vurmasını ister. Ondan

sonrasını Allah’a bırakacaksın.’’ Allah diğer bir ayet de kullarına kaldıramayacağı ve

taşıyamayacağı yükler yüklemez.’’ Sadece bir adım atmayı ister.

Geçmişte helak olan toplumların akıbeti kalpleri katılaşmış, yenilik için bir adım

atmadıklarından atıl hale geldikleri için helak sebebi olmuşlardır. İyiliğe dair bir adım

atmak, karşılığında Allah on misliyle o kişiye yaklaşır. Sadece niyetiniz iyi olsun ve üzerinize

düşen gayret ne ise onu yapın. Canlı bir örnek; Yıllardır Kur’an öğrenmek isteyen yaşlı bir

amcamız bir adım atmadığı için Kur’an-ı öğrenememiştir. Tembellik veya ihmali bir kenara

bırakıp kendine yardım edecek, Kur’an-ı öğretecek bir hocaya danışma ( ilk adımı ) atarak,

Kur’an öğrenme yolundaki gayretinden dolayı 75 yaşında amcamız 3 ay sonra öğrenir. İki yıl

sonra iki defa hatim etmiştir. Yani bir adım atabilme meselesi.

Farklı bir örnek; Yıllardır içki içen bir kardeşimiz, bir adım atarak ( bir bardak azaltmayla ) içki

müptelasından azar azar kurtulabilmektedir. Demek ki ilk bir adımı atmakla hem iyi hasletlere

yönelinmekte ve hem de kötü hasletlerden kurtulunabilinmektedir. Hayatta evlilikte bile hayal

dünyasında seviyorum demekle evlilik olmuyor. Bir adım atmakla, evleneceği ve sevdiği kızın

yolundan geçmekle ilk adım, kızda onu görür, karşılıklı diolog sevgi, ve arkasından evlilik

gelmektedir.

Her iş bir adımla başlıyor. İyiliğe karşıda bir adım atarak, kötülükten kurtulmak içinde bir

adım atmak gerekmektedir. İnsanlığın iki büyük günahı vardır. Birisi acelecilik, diğeri

tembelliktir.Aceleci olduğu için cennetten çıkarıldı, tembel olduğu içinde bir türlü geri

dönemiyor. Hayatta hiçbir şey bir anda olmaz, bir adımla başlar. Hz. Peygamber dinde, bir

adımla başladı. Efendimiz ( Hira’ya) bir adım attı Allah Cebrail’i gönderdi vahiy geldi.Evine geldi Hz. Hatice’yle başladı, Hz. Hatice’yle başlayan bu süreç bütün insanlığın kurtuluşu için bir

yol oldu. Her şey bir de başlıyor, bir adımla başlıyor. Yeterki iyi bir niyetle ve bilinçli bir şekilde

o adımı atabilmektir. Cuma bir adımdır. Bayram namazı bir adımdır. Oruç bir adımdır. Sadaka

bir adımdır. Allah adımlarımıza bereket versin, attığımız adımları birliğe, dirliğe ve güzelliğe

dahil eylesin. 25.03.2019 SOSYOLOG MUSTAFA GÖKER