Mesut Gencer

YAĞMA HASAN’IN BÖREĞİ

Nede kolaydır hakkı olanında olmayanında kolayca faydalandığı,korumasız mal olarak görüp fütursuzca dağıtmak ve kolayca sömürmek. Seçim sürecinde ülkem hazinesi battı iflas etti propagandaları yapılırken birde bakıyorsunuz ki daha iş başına gelmeden bol keseden savrulan vaadler. Sanki yağma Hasan’ın böreği bunlar.

95 yıllık cumhuriyet tarihimizde pek çok seçimler yaşadık,ara dönemler ihtilal girişimleri ve ihtilalleri yaşadık. Demokratik anlamda kazanımlarımız olduğu kadar geç kalınmışlıklarımızla birlikte kayıplarımız pek çok oldu. Ülke olarak tam düzlüğe çıktık çıkıyoruz derken yaşanan olumsuzlukları bertaraf etme çabaları,ekonomiyi güçlendirme,adaleti tesis etme,sosyal hayatta iyileşmeyi sağlamak, milli gelirden kişi başına geliri artırmak ve siyasal yönetim değişikliğine gitmek gibi pek çok çalışmları görüyoruz. Baktığımızda her alanda mücadele etmenin ve başarı grafiğini yukarıya çıkarmanın gayretleri. Bu ülkede taşı taş üstüne koyandan yetimin hakkını koruyandan Allah razı olsun. Seçimlere sayılı günler kala adayların mitinglerini,katıldıkları programları ve daha da önemlisi seçim beyannamelerini biliyoruz. İktidar kanadında devletteki yeni yönetim sisteminin hayata geçirilmesi, büyük ve ülke için hayati projelerin sürdürüleceği ile birlikte terörle mücadelede kararlılığın devam edeceği vurgusu ve icraatları var.Bundan sonraki süreçte insanları direk etkileyecek doğrudan olumlu hissedebilecekleri politikaların uygulamaya alınacağı var.Diğer adayların ortak noktası ise yapılanların yıkılacağı,devam eden projelerin durdurulacağı yüksek perdeden dillendiriliyor olması var. Terörle mücadeleye dönük en ufak bir beyanlarının olmadığı gibi terör suçundan yargılanan Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması gerektiğininde ötesinde bu ismi terör faaliyetleriyle alakası olmadığını rahatlıkla söyleyebiliyor olmaları var.Hele birde yaşam biçimi, inancına ,dinine göre olan insanların yaşamlarını dini siyasete alet etmek olarak söyleyenlerin uzaktan yakından dinle,abdestle namazla alakalarının olmamasına rağmen şimdilerde camilerde rükuda secdede pozlarının boy boy medyalara taşınmasına ne demeli? Özellikle bunu sormadan geçemeyeceğim.Acaba hanginiz dini siyasete alet ediyorsunuz? Hele birde Akpartili il başkanına,gençlik kolları il başkanına; değerlerine,İzmir marşına, Atatürk’e sahip çıktıkları için siz bu olamazsınız,siz cahilsiniz, siz yüksek lisans yapamazsınız sizler cahillersiniz diyerek hakir görüp ağız dolusu hakaretlerin yağdırılması yok mu ya; kendilerinden başka serçe tanımadıkları gibi kartalların varlığını da hazım edemediklerini gösteriyor. Yaşananları yazarken bile hayıflanıyorum gerçekten ve gülüyorum sadece.

Ben ne ekonomist,ne hukukçu ne de teknik adamım.Araştıran,okuyan ve gözlemleyen sıradan garip bir Mesut Gencer’im.Kaleme aldığım düşüncelerim için yeterince malzemeleri analiz edebilecek kapasitedeyim. Aslında hani sizin hakir gördüğünüz çoban Mehmet varya oylarınızın aynı sandığa girmesinden rahatsızlık duyduğunuz,çoluğunun çocuğunun rızkını namusuyla temin etmek için ev işlerinde çalışan sizin vesayet olarak adlandırdığınız,senin fikrin olamaz dediğiniz o Ayşe bacım var ya işte onlar da bu yaşananları çok net görüp değerlendirebiliyorlar. O çoban Mehmet’le sizin vesayet olarak gördüğünüz ev işlerinde çalışan Ayşe bacım şu soruları soruyorlar;

-Ekonomi iflas ettiyse her vatandaşa vaad etmiş olduğunuz beşeryüzlira vatandaşlık parasını nereden ödeyeceksiniz ?

-Zaten öğrencilere ödenmekte olan bursların dışında yılda iki defa beşeryüzlira öğrenci ikramiyesini hangi kaynaktan ödeyeceksiniz?

-Bizler yerli otomobil üretimi, insansız hava araçlarının üretimi,atak helikopteri,enerji yatırımları,üçüncü havalimanının durdurulması,Yavuz Sultan Selim köprüsünün kapatılması,kanal İstanbul projesi gibi pek çok hayati stratejik yatırımların yıkılması ve durulmasını Türkiye düşmanı dış güçlerin istekleri olarak biliyoruz.Acaba sizlerde seçim vaadlerinizde bunları söylemekle kimlere söz verdiniz yada kimler adına aday oldunuz?

-Terörden verdiğimiz onbinlerce şehitlerimiz olmasına rağmen ve öncelikli çözülmesi gereken problemlerden olmasına rağmen seçim beyannamelerinizde niçin terörle mücadeleyle ilgili en ufak bir ibare olmadığı gibi terör suçundan tutuklu ve yargılaması devam eden Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını hararetle istiyorsunuz?

-Bu ülkenin Kürt kökenli vatandaşları huzura kavuşup kendilerinin terör örgütüyle anılmasını istemezken sizler PKK,PYD terör örgütlerini ve onların uzantısı olanları Kürt halkının haklarının savunmak için bölgede kurulmuş örgütler olarak görebiliyorsunuz?

Sizlerin hakir ve cahil gördüğünüz, çoban Mehmet’le ev işlerinde çalışan sizin deyiminizle vesayet Ayşe bacı bu soruları soruyor. Hani eğitimsiz cahilleri bu soruları sorarken eğitimli iki üç fakülte bitirmiş doktora yapmış olanlarının sorularıyla muhatap olmayın isterseniz. Ha ne dersiniz? Yağma Hasan’ın böreği mi ki bu ülke ve hazinesi sizler fütursuzca dağıtıyorsunuz, yada bu milletin gözünün içine baka baka söylemlerinizle çelişkiye düşüyorsunuz. Bu millet ki o gün geldiğinde özgür iradesi ile değerlerine sahip çıkmayı çok iyi bilir. Hor görmeyin garibi belki onu incitmiş olmazsınız ama sizlerin olduğu gibi onlarında sahibi olduğunu bilin ve incitmeyin.

Saygılarımla…