Mesut Gencer

SEVGİNİN DİLİNDE VAR OLMAK

Ülkesini bayrağını sevmeyen insan yoktur. Uzunca zamandır süre gelen yeniden istikrar ve istikbal mücadelesi verdiğimiz doğrudur. Devletinin karşısında olan vatan evladıda yoktur. Bütün bu olumsuzluklarla mücadele ederken gözden kaçırdığımız bir gerçek var. O gerçek ise her geçen gün kendi içimizde ayrışıyoruz. Günlük hayatımızda ticaret yaptığımız birlikte çalıştığımız komşularımız akraba ve arkadaşlarımızla ayrışıyoruz. Ezelden beridir dış mihraklar vardı yine var olacaklar. Geçmişte pek çok mübadeleleri inancımızla vatan bayrak sevgimizle birlikte aştık. Bunlarıda birlikte aşacağız. Mazimiz birlik ve beraberlik içerisinde elde ettiğimiz kahramanlık destanlarıyla dolu. 
Maalesef ki siyasetin ve siyasetçinin dili ayrışmayı dahada derinleştiren bir durum. Siyasetin üslubu dili olaylar karşısında ortaya çıkan reflekstir. Toplumsal bölünmelerin ve derin ayrışmaların varlığı göz ardı edilmemeli. Toplum olarak siyasetin ergümanlarına kendimizi kaptırarak kraldan çok kralcı rolüne girmemeliyiz.İnanıyorum ki özellikle organize olmamış vatan evlatlarının hepsi çok değerli ve vatan sever insanlar. Hainlik benim ülkem insanının karakterinde olmadığı gibi hainlik ifadesi de hiçbir Türk evladıyla bağdaşmayan yakışmayan söylemdir. Büyürken parçalanmak, büyürken kardeşin kardeşe düşmanca bakışları, büyürken küçülmek ne insanlığımıza nede şanlı tarihimize uyumlu sonuç değil. Düşmanı olan her türlü tehdit ve tehlikeye karşı önlemini almak zorunluluğunda. Her anlamda ve her alanda tedbirli olacak çalışmaları yapmak güçlü duruma gelmek önceliğimiz olmalı. Devletin asli görevi de budur. Dışarıya karşı güçlenmek içeride sevgi dilini yeniden kullanarak ve her vatan evladının vatan haini değil vatan sever olduğunu kabul ederek mümkün. Bizleri kurtaracak olan siyasetin yozlaştırıcı ayrıştırıcı dili ve üslubu değil sevgi ve güven dilidir. Siyasetin keskin dili kendi gruplarında çoğunluğu bütünleştirmeye yarayabilir güçlendirebilir. Önemli olan siyasi partinin yada zümrenin güçlenmesi değil devletin milletin ve ülkenin güçlenmesi. Bu ülke siyasi partiler mezarlığı olduğu gerçekliğinde düşünürsek ülke ve millet mezarlığına geçit verilmeyeceğine siyasi aktörlerin dikkat etmesi ve bu alanda hassasiyeti gösterme zorunluluğu bilinmelidir. Ülkem için bayrağım için olumsuzlukla mücadele ederken içeride barışı kardeşliği yeniden tesis etmek zorundayız. Geçmişte sağ sol kavgası denildi alevi sünni çatışması denildiğinde kardeş kardeşe kurşun sıkarken bunlara sebep olanlara bahaneler bulundu adresler gösterildi. Bugün ki ayrışmamıza adres gösterecek ve bahane bulacak durum içerisinde olamamak telafisi mümkün olmayan bir durum olur ki işte o gün bu yükün vebalin altından hiçbir inançlı insan kalkamaz hesap dahi veremez.
Milletçe bilinç düzeyi yüksek profil yapısına sahip olduğumuzu düşünüyorum. Siyasetin üslubunu değerlendirirken bireysel ve toplumsal üslubumuzu da göz ardı etmemek gerekiyor.Bizleri var eden; kardeşliğimizi, dostluğumuzu, ticaretimizi,ortaklıklarımızı ve birliğimizi siyaset değil bizler siyaseti oluşturduk.Siyasete yön veren milletin beklentileri ve millet aklıdır. Takım tutar gibi siyasi partinin mensubu olmak,küçük menfaatler için siyasetin içerisinde yer almak, siyasetin dilini ilişkilerimize yansıtmak, mevcut durumunu korumak ve daha iyi konumlara gelmek için gerçeklerden uzak siyaseti yönlendirmek vatana yapılan en büyük ihanet olduğu gibi toplumun beklentilerini siyaset kurumuna yanlış aktarmak olur ki siyaset buna göre şekillenir ve millete dönüşü yanlış olur. Siyaset kurumu üzerinden nüfus sahibi olmak, yer edinmek, insanlara üstünlük taslamak, parmak sallamak dönemselliktir. Dönemsellik durumlar saman alevi gibidir çabuk geçer. Siyasi görüşünüzü düşüncenizi ifade etmekten kaçınmadan mensubu olduğunuz siyasi kurumu yanlış bilgilendirmeden yalakalık yapmadan ülke menfaatine siyaset yapmak en ilkeli duruş olacaktır. 
 Birlikte mücadele etmenin yolu bir siyasi çatı altında  birlikteliği sağlayarak değil ay yıldızlı Türk bayrağı altında birlikteliği sağlayarak mümkün. Eğer bir seferberlik ilan edilme durumuyla karşı karşıyaysak önce sevgi seferberliği ilan edelim ve hatta o gün bugün olsun ki bakın bakalım ondan sonra bize kim diz çöktürecek görelim. Yeniden ama yeniden varlığımızı, bütünlüğümüzü, insanlığımızı sevgi diliyle kazanacağımızı kabul ederek işe başlayalım. Sevginin dilinde filizlenip sevginin dilinde var olalım.

Saygılarımla…
Mesut GENCER