• 12 Mart 2018, Pazartesi 15:07
Kadir Keskin

Kadir Keskin

YORMAYANLAR SONUNDA  ÇOK YORULUYORLAR

YORMAYANLAR SONUNDA  ÇOK YORULUYORLAR

Ben,  çocuklarının geleceği için olumlu yaklaşımda bulunan anne-babalarda gördüğüm davranışları da sizlere iletmeye çalıştım. Öğretmeni tarafından kulağı çekilip de odama gelip “ Müdür bey o öğretmenin elini öpmek istiyorum” diyen velilerim olduğu gibi, kulağı çekilince kurşun asker gibi odama gelip “ Müdür bey, çağır o öğretmeni, ben bugüne kadar çocuğumun kılına dokunmadım. O öğretmen nasıl benim çocuğumun kulağını çeker” veya “ Ben yalan söylerim ama benim çocuğum asla yalan söylemez “gibi veli tavırlarıyla da karşılaştım. Bana teşekkür etmek için gelen velilerimin çocuklarının sonlarını biliyorum.  Zaman zaman  Manisa Lisesi  Mezunları Derneğinin yemeğinde de bizzat göüyorum. Kimisi vali, kimisi profesör, kimisi ekonomist, kimisi hâkim, kimisi yargıtay üyesi kimisi sanayici, kimisi mühendis, kimisi iş adamı, kimisi yazar. Hepsi de ailelerinin ve ülkemizin onur duyabileceği evlatlar olup, bunların isimlerini okullarda verdiğim eğitim seminerlerinde öğrencilere söylüyorum ve diyorum ki “ Bu öğrenciler annesini babasının yükünü paylaşan, öğretmenlerini dinleyen, ders çalışan öğrencilerimizdi. Ders çalışmayan, anne babasına yük olan, öğretmenini dinlemeyen öğrencilerimizin hiç birini bu tür toplantılarda  göremiyorum. O öğrencilerimizin birçoğunu bugün Manisa Organize Sanayiinde bedenen çalıştıklarını görüyorum. Öğrenciler de eğitim seminerlerimde kendilerini buldukları için inanılmaz bir dikkatle dinliyorlar.

Dün yine eve dönerken, 12 -13 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir öğrencinin çantasının babası tarafından taşındığını gördüm. Yanlarından geçerken gayet nazik bir şekilde selam verip “ Çantasını bu delikanlı kendi taşısa olmaz mı?” dediğimde, baba gayet mağrur bir şekilde “ Benim oğlum yorulmamalı” diye cevap verdi. Ben de kendisine 50 yılım bu gençlerle geçiyor, emekli öğretmenim, hala da Manisa özel  bir kolejde çalışıyorum. Yarım asırlık gözlemim “Çocuğunu yormayanlar, sonunda çocukları tarafından çok yoruluyorlar” dediğimde, baba beni dikkate alarak dinlemeye başladı. Kısa zamanda tanıştık. Beni kahvede oturup çay içmeye davet etti. Ama vaktim olmadığı için görüşmek üzere karşılıklı iletişim adreslerimizi alarak ayrıldık.

 Seminerlerim  sonunda  velillerin,   çocukları ile ilgili şikayetlerine maruz kalıyorum.32 yaşına gelen oğlu için şikâyet eden br anne: “ Doğru dürüst okumadı ama okul bitti. Şimdi de iş beğenmiyor. Bulduğumuz işlere ‘yorucu, bana yakışmaz, bu paraya çalışılır mı?’ gibi gerekçelerle işe gitmiyor. Bütün gün evde ‘ Onu getir, bunu al’ şeklinde emirler veriyor Yapmak istemediğimizde ‘ Beni doğurdunuz, yapmak zorundasınız çocuğunuz değil miyim’ diyor. Direnirsek üzerimize yürümeye kalkışıyor. ”

16 yaşında oğlu olan bir anne: “ Her sabah özel şoförün okula götürdüğü, haftalık harcaması asgari ücretten fazla olan, kredi kartıyla istediğini alabilen, okulu bitirince nasıl olsa babasının işinin hazır olduğunu, gençliğini ders çalışarak geçirmenin anlamsız olduğunu söyleyen, ne anne-babasını ne de okulda öğretmenlerini dinlemeyen ve herkesin şikayetçi olduğu bir evlat” 14 yaşındaki oğlu tarafından yaralandığını ağlayarak anlatan bir baba.

Hepsinin son cümlesi aynı: “Doğduğundan beri bir dediğini iki etmedik, koruduk, sevdik. Niçin böyle oldu?  İşte problemin odak noktası. Bir zamanlar Metin Akpınar’ın bir tiplemesi vardı. Çocuğu için “O hasta olmasın ben olayım, O oynamasın onun yerine ben oynayayım, o ders çalışmasın ben çalışayım, o yorulmasın ben yorulayım” derseniz, yarın psikiyatrist karşısında göz yaşı dökmek zorunda kalırsınız

 Aşağıdaki hikayemin yorumunu  sizlere bırakarak  yazımı bir eşek ve katır hikayesiyle  noktalıyorum.

 Bir katırcı, önünde her ikisi de  aşırı bir  biçimde  yüklü bir katır  ve bir eşekle  yola çıkmıştı. 

 Düz yolda giderken eşek yükünü kolaycıa  taşıdı ama dağa  doğru  tırmanan bir patikaya  geldiklerinde, yük taşıyamacağı  denli ağır gelmeye başladı.  Yanındaki yol arkadaşı  katırdan, yükünü  biraz olsun  paylaşmasını  rica etti, ama katır aldırmadı. 

 Eşek kısa bir süre sonra  o yükle  daha fazla  dayanamayarak  yükün altında ezildi, takatı kesildi ve öldü. Katırcı eşeğin yükünü katıra yükledi, hatta bununla  kalmadı  eşeğin derisini  yüzüp  yükün üstüne  onu da  koydu. Sırtındaki daha da ağırlaşan  yükün altında inleyen  katır, kendi kendine şöyle seslendi.

Ben bunu hak ettim… Yardım istediğinde  o eşeğe  biraz  yardım  etseydim şimdi  onun yükünü,  hem de kendisini  taşıyor olmayacaktım. 

Hikaye ile ilgili sizin yorumunuza saygı duymakla birlikte benim yorumum:  " Anneler- babalar  zamanla  çocuğunuzun yaşına göre taşıyabileceği  yükü çocuğunuza yaşatmazsanız, sonunda ağırlaştığında  çocuğunuzu da  sırtınızda taşımak zorunda kalırsınız.


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


SON DAKİKA HABERLER

ANKET

Yeni İnternet Sitemizi Beğendiniz mi?

BURÇLAR

(21 Mart - 20 Nisan)

Koç Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(21 Nisan - 21 Mayıs)

Boğa Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(22 Mayıs - 22 Haziran)

İkizler Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Haziran - 22 Temmuz)

Yengeç Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Temmuz - 22 Ağustos)

Aslan Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Ağustos - 22 Eylül)

Başak Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Eylül - 22 Ekim)

Terazi Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(23 Ekim - 21 Kasım)

Akrep Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(22 Kasım - 21 Aralık)

Yay Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(22 Aralık - 21 Ocak)

Oğlak Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(22 Ocak - 19 Şubat)

Kova Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

(20 Şubat - 20 Mart)

Balık Burcunun 24.04.2024 Günlük Yorumu

NAMAZ VAKİTLERİ
abyb alt boş
yukarı çık