ERDOĞAN - TRUMP GÖRÜŞMESİ ÜZERİNE

   G-20 zirvesi oldukça renkli görüşmelere sahne oldu.Fakat zirveye Erdoğan -Trump görüşmesi damga vurdu. Türkiye'nin yerli ve milli dik duruşu fayda getirdi ve ABD Başkanı Trump kameralar önünde Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alışını haklı bulup, Türkiye ve Erdoğan'a haksızlık yapıldığını belirtti.

   Üstelik suçu, kendisinden önceki ABD başkanı Obama'ya atıp, ABD yapımı hava savunma sistemi olan Patriotlar'ı Türkiye'ye vermemekle suçladı.

   Evet, görünüşte ABD yönetimi ve Trump geri adım atmıştı. Şunu da ekleyelim;Kameralar önünde Trump'ın bu yönde açıklama yapması Türkiye için çok önemli bir başarıdır.İçimizdeki ABD yanlılarına inat , ABD başkanı Türkiye'yi savunmuştur.

   Fakat Trump'ın bu açıklamasından sonra ise bizleri hiç şaşırtmayan Beyaz Saray'ın açıklaması geldi. ABD Başkanının açıklamalarının aksine Beyaz Saray tam bir zıt açıklama yapıp"Başkan Trump'ın S-400 alımının rahatsızlığı dile getirdi”dendi. Yani ABD Başkanı ile Beyaz Saray'ın açıklaması tam zıt oldu. Şahsen bu zıt açıklamalardan iki sonuç çıkardık.
   
   Birincisi; Trump ilerde oluşabilecek Türk-ABD çatışmasının faturasını Başkan Obama'ya atarak kendisini şimdiden korumaya aldı.         İkincisi; ABD’yi Trump'ın değil Pentagon'un yönettiğini algıladık. Yani yaptırımlar konusunda Trump geri adım atsa dahi, Amerikan derin devletinin geri adım atmayacağını öğrendik.

   Kaldı ki ABD'yi Trump'ın değil Şahinler'in yönettiği yeni bilinen bir şey değil.Trump'ın kabinesinin zorla değiştirildiğinden beri sürekli gündemde olan bir iddia. Yine ekleyelim. Bizler ABD ile köprülerin tamamen atılması taraftarı değiliz.

   İki ülke kendi Bağımsızlıklarına saygı çevçevesinde hareket etmesinden yanayız. Fakat ABD Türkiye'nin aleyhine sürekli çalışmaktadır. 15 Temmuz'u yapanda, PKK’yı silahlandıran da, Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye karşı işgal tatbikatları yapanda ABD’dir.

   Bu tatbikatlar üst üste yapılmış ve tehditler gündeme gelmiştir. Türkiye bütün kuvvetleri ile kendi güvenliğini ön planda tutmuş, Doğu Akdeniz'de kendi karasularına karşı işgal girişimini "SAVAŞ NEDENİ "saymıştır. Bunun sonucunda silah sanayinde yerlilik oranı artırılmış ve Rusya'dan hava savunma sistemi olan S-400'ler alınmıştır.

   Yani Türkiye Nato'ya ve ABD'ye karşı silahlanmaya mecbur kalmıştır. 2014 yılından beri Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde atılan "TAM BAĞIMSIZLIK " oku hedefine adım adım ulaşmaktadır.

   2014 yılından beri Türkiye; Batı'ya karşı çok önemli dik duruş sergilemiştir.Bu dik duruşun meyveleri alınmaktadır. Evet, Erdoğan -Trump görüşmesiyle önemli bir mevzi kazandık. Fakat Trump daha öncede bir çok söz verdi ama hiç bir sözünü yerine getirmedi. Daha önceki Münbiç, PKK ve Suriye konularında verdiği hiç bir sözü tutmadı.

   Önümüzdeki dönem için, ABD’nin Türkiye'ye yönelik ağır CAATSA yaptırımları gündemde olacak. Açıkcası Trump'ın CAATSA yaptırımlarına karşı bir fonksiyonu olacağını zannetmiyorum. Türkiye'de herşeyi göz önünde alarak gerekli tedbirleri almaktadır.

    Unutmadan belirtelimki olabilecek yaptrımlara karşı Türkiye'ninde cevapları olacaktır.ABD yönetimi bu cevapları çok iyi bilmektedir.
Örneğin;ABD üstlerinin kapatılması gibi.

   Şahsen benim merakla beklediğim Erdoğan'ın Çin ziyaretidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi kalkındıracak önemli anlaşmalarla dönebilir. Çünkü ABD saldırganlığına karşı dünya ülkeleri ciddi bir dayanışma içersinde girdi ve Türkiye bu noktada, lokomatif -öncü ülkelerden biri oldu. 

Bora Uysal Özizmirli